LUMPEN BİR KATİL Mİ? SOLCU BİR AYDIN MI? (ATTİLA DORSAY-SABAH)
Lumpen bir katil mi solcu bir aydın mı?
Yaşam öyküsü filme çekilecek ünlü sinema adamı Yılmaz Güney, ölümünden
7 yıl sonra tekrar tartışma gündeminde.
BİRDEN Yılmaz Güney'e saldırılar başladı. Yaşam öyküsünü ünlü Yunan
kökenli yönetmen Costa-Gavras'ın film haline getireceğini duyuran
haber üzerine, Fatih Altaylı ve Serdar Turgut ağır yazılarla Güney'i
suçladılar. Ana tema, onun katil, lumpen ve haksız ün sahibi olduğuydu.
Güney, lumpen miydi? Marksist terminolojiyi hatmetmiş değilim, ama
sanırım evet. Kökenleri, eğitimi ve yaşam serüveni onu kaçınılmaz
olarak lumpen yapmıştı. Bu bir suç mu?
CİNAYETTEKİ GERÇEK
Güney katil miydi? Orada değildim, ama büyük bir olasılıkla evet.
Ama bu cinayet zaten onun lumpenliğinin ve kamudaki imajının kaçınılmaz
bir sonucuydu. Kalabalık bir yerde, sayısız insanın tanık olduğu
gibi, o hakim Güney'e hakaret etmiş, onu kışkırtmıştı. O hakim sanki
Güney'i solcu ve de komünist olduğu için bu ülkede yaşatmak istemeyen
düzenin ve resmi görüşün orda, Yumurtalık'taki bir âleti, bir silahıydı.
Güney bu oyunu ve ününü savunmak zorundaydı, savundu. Ve yazık oldu.
Peki biz toplum olarak, Güney'i hangi kimliğiyle hatırlamalıyız?
"Lumpen katil" olarak mı? Yoksa o birbirinden güzel filmlerin,
bunca yıl sonra hâlâ insanın gözünden yaş getiren senaryoların yaratıcısı
olarak mı?
Dünya bu konuda kararını çoktan vermiş. Larousse'dan Halliwell Filmgoer's
Companion'a tüm ansiklopedik kaynaklarda yeralan hemen tek Türk
sinemacısı o. Filmleri Film Guide'lara girmiş tek sanatçımız. Dünya
onu sinemacı kimliğiyle hatırlıyor.
BÜYÜK SİNEMACI
Peki, Nâzım üzerinde artık oluşmuşa benzeyen 'consensus', Güney'den
niye esirgeniyor? Niye dikkatler onun sayısız film ve roman-hikâye
kitabına çevrilmiyor da hâlâ lumpenliği sözkonusu ediliyor? Nâzım,
Mehmet Akif ya da Necip Fazıl hakkında oluşmuş sanatsal ölçütlerle
bakma tavrı, niçin Güney'den esirgeniyor?
Türkiye'nin yetiştirdiği en büyük sinemacı Güney'i savunacak bir
aydın namusu tavrı, bir toplumsal refleks mekanizması yok. Mahmut
Tali ölmüş, hâlâ solcu yazarlar suskun, Fatoş Güney 'kadın başına'
yeterince güçlü değil. Ve bu manzara gerçekten hüzün verici.
NE YAZMIŞLARDI?
Fatih ALTAYLI: Yılmaz Güney kadın döven, entelektüel yönü zayıf,
maço bir adam aslında. Adam katil. Bayağı bir katil.
Serdar TURGUT: Güney sadece bir lumpendi. Bir zamanlar tapılan ARKADAŞ
filmi, insani ilişkiler hakkında en acımasız, en tehlikeli, en yanlış
mesajları veren filmdi.
|